fbpx

Blog

Sürdürülebilir İnşaat

Sürdürülebilir inşaat, “inşaat yapım ve tasarım safhalarında sürdürülebilir kalkınma ilkelerinin uygulanmasıyla kaynakların korunması, daha az enerji kullanımı, daha az atık ve kirlilik oluşumunu amaçlayan ve sürdürülebilir yerleşim yerleriyle uyumlu yeterli sosyal koşulları sağlayan yapım anlayışıdır. İnşaat sektöründe sürdürülebilirliğin 3 temel boyutu olan ekonomik, çevresel ve sosyal fayda sağlaması amaçlanan bir yapılaşma hedefleniyor. Sektörün diğer sektörlerle etkileşimde olması ve sektörde kullanılan çeşitliliğin fazlalığı ise çevre problemlerini gündeme getirmektedir. Sürdürülebilir inşaat, yeni yapılar inşa ederken kullanılan malzemelerin yenilenebilir ve geri dönüştürülebilir olmasının yanı sıra süreç boyunca enerji tüketimini ve israfı azalttığını ifade eder. Bu tür inşaatların temel amacı, endüstrinin çevre üzerindeki etkisini azaltmaktır.

Sürdürülebilir Yapıların Faydaları

  • Çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen sürdürülebilir malzeme kullanımı fayda sağlıyor.
  • Süreç sırasında yenilenebilir enerji kullanılıyor.
  • Geri dönüştürülebilir
  • İsrafı azaltır.
  • Evlerin iç hava kaliteleri çok daha iyileştiriliyor.
  • Sürdürülebilir teknolojilerin ve malzemelerin kullanımı, atık yönetiminde büyük tasarruf sağlarken kendi başına atık yönetim şirketi tarafından talep edilen ücretleri de azaltacaktır.

Kaynak Verimliliği Uygulamaları

Tüm bu üretimler yapılırken aynı zamanda birçok doğal kaynağın tüketilmesi ve bununla birlikte yapılaşmanın sebep olduğu olumsuz çevresel etkiler, gelecek nesilleri tehdit eden bir unsur haline gelmiştir. Bu açıdan kaynak verimliği dolayında su ve enerji tüketim alanlarının incelenmesi gerekiyor. Talebin ve tüketimin arttığı dünyada sürdürülebilir çevre ve doğal kaynak yönetimi ile yaşanabilir kentlerin inşası gittikçe önem kazanmaktadır. Bununla beraber;

  • Kendi enerjisini üreten binaların yaygınlaştırılması,
  • Mevcut binalarda enerji verimliliğini teşvik edici desteklerin arttırılması,
  • Ulusal Yeşil Bina Sertifika Sistemi’nin kurulması,
  • Kendi elektrik ihtiyacını karşılama amaçlı lisanssız güneş enerjisi santrali ile rüzgâr enerjisi santrali uygulamalarının yaygınlaştırılması,
  • Kamu Binalarında Enerji Verimliliği Projesi’nin uygulamaya geçirilmesi,
  • Sıfır atık çalışmalarına ağırlık verilmesi,
  • Su kaynaklarının korunması yönünde ilgili çalışmaların yapılması,
  • Atıkların insan ve çevre sağlığına etkilerinin en aza indirilerek yönetimi, geri dönüşüm ve geri kazanımın sağlanması konusunda çalışmaların yapılması,
  • Sera gazı emisyonuna sebep olan binaların kontrolünün yapılması gibi bu çalışmanın konusu olan birçok hedef bulunmaktadır.

Verimliliğe Yönelik Tasarımlar

Trombe Duvarı

Trombe duvarı, binanın güneye bakan cephesinin bir miktar uzağında yer alacak şekilde koyu renkte bir camdan bir odacık oluşturulması sonucu bu odacıkta güneş ışınlarından gelen enerjinin depolanması ilkesiyle çalışmaktadır.

Güneş Kırıcılar

Güneş kırıcılar, dış cepheye entegre edilen bir sistemdir. Aynı zamanda güneş ışığını yönlendirme fonksiyonlu yapılardır.

Işıklıklar

Bazı yapılarda tüm çatıyı kaplayacak şekilde gün ışığından faydalanması amaçlanır. Bazılarında ise daha küçük ölçekte alan açılarak yapıların, çatısına güneş ışığından faydalanabilmeleri amaçlanır.

Gün Işığı Bacası

Işık tüpü olarak da bilinen gün ışığı bacaları ile gün ışığının iç mekâna taşınması hedeflenir.

Işık Rafları

Pencerede parlama ve ısınma yaratan fazla güneş ışığının yansıtılarak iç mekânda daha fazla aydınlatılmasını sağlamaktır.

Kuranglezler

Binaların bodrum katlarının doğal ışık alamaması sebebiyle günün her saati elektrik enerjisi tüketilerek aydınlatılma yapılmaktadır. Bu nedenle bu mahallerin aydınlatılması için kuranglezler kullanılabilmektedir. Bu sistemlerde, dış mekânla bağlantı yüzeyi taşıma kapasitesi yüksek camlar ile kapatılmaktadır. Bu sayede bu bölümlerden yağmur, kar suyu vb. girişi engellenmektedir. Bu sistemler doğal ışığı hiç alamayan yer altı kotlarında hem görsel konforu sağlamakta hem de kapalı ortamların yarattığı olumsuz ruhsal etkileri ortadan kaldırmaktadır.

Sonuç olarak,

Yapılan araştırmalara göre, Dünya’da konut eğilimlerin önümüzdeki yıllarda büyüklüklerinin azaldığı görülüyor. Sosyal donatı alanların ise arttığı gözlemlenmiştir. Bu yüzden toplu konut modellerinin sayısında pozitif ivmenin yaşanacağı öngörülmektedir. Ayrıca nüfusta ve kentleşmede artış yaşanmaktadır. Bu açıdan toplumda birden fazla konuta sahip olma eğilimi oluşuyor. Konut ihtiyacının hızla artacağı veya konut tiplerinin yeni normlara uygun olarak değişim göstereceği düşünülmektedir. Bununla beraber gelişen ekonomi ve teknoloji ile endüstride üretim alanlarının çoğalacağı öngörülmektedir. Bu nedenle sürdürülebilir bir geleceğin için artan yapı ihtiyacının, çevresel malzeme ve yöntemlerle giderilmesi gerekmektedir.